Pulmoner emboli tanısı almış hastalarda nötrofil/lenfosit, platelet/lenfosit ve MPV'nin prognostik değeri


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: İnönü Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ALPER DEMİRKAYA

Danışman: Mehmet Ediz Sarıhan

Özet:

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Acil Tıp Kliniğinde Pulmoner Emboli Tanısı Konulan Hastaların Geriye Dönük 5 Yıllık İncelemesi Amaç: Dünya çapında akut pulmoner tromboemboli (PTE) 3. en sık ölümcül kardiyovasküler hastalıktır. Tanısı konulamamış ve uygun tedavi almayan hastalarda Pte mortalitesinin yaklaşık% 15 olduğu bildirilmiştir. Bununla birlikte, hızlı bir şekilde tanısı konulmuş ve risk sınıflamasına göre uygun şekilde tedavisi yapılan hastalarda mortalite oranı% 3'e kadar düşmüştür. Bu nedenlerle pulmoner embolinin ayırıcı tanı ve klinik tedavi acil servis uygulamaları arasında çok önemli yeri vardır. Bu çalışmanın amacı 2014-2019 yılları arasında İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Acil Servisine başvuran ve PTE'nin kesin tanısı konulmuş olan hastaları geriye dönük olarak incelemektir. Yöntem: 1 Ocak 2014 ve 31 Ağustos 2019 tarihleri arasında bu çalışma acil servisimize başvuran ve Pte şüphesi ile muayene edilen ve kesin tanı alan hastaların retrospektif taraması ile yapılmıştır. Çalışmamızda Enlil Medikal Bilgi Sistemi kullanılarak ICD 10 kodlama sistemine göre 'I-26 'Pte tanı kodu olan 938 hasta saptandı. Hastaların epikriz, laboratuvar sonuçları ve radyoloji sonuçları incelendi. Hematolojik hastalıkları olanlar, Myokard enfarktüsü olanlar, Renal hastalıkları olanlar, Karaciğer hastalıkları olanlar, Sepsis yada inflamasyonu olanlar ve öz geçmişinde kanser hikayesi olup olmadığı bilgilerini içeren anamnezleri tespit edildi ve bu hastalıkları olanlar çalışma dışı bırakıldı. Akciğer BT Anjiyo sonuçlarına göre pte tanısı kesindi ve hastaneye yatırılan 146 hasta çalışmaya dahil edildi. PTE tanısı alan hastaların ortalama ± standart sapması tanımlayıcı, istatistik, sayısal veriler, ortanca ve çeyrekler arası normal dağılımdan normal dağılım gösterenler için, kategorik veriler için yüzde oranı olarak hesaplanacaktır. Bulgular ve Sonuçlar: Acil servisimize pulmoner emboli tanısı alan ve çalışmaya alınma kriterlerine uyan 144 hasta geriye dönük olarak incelendi. Olguların 64'ü erkek (%44,4), 80'i kadın(%55,6)idi. Olgulara yaşları değerlendirildiğinde en genci 17 yaşında, en yaşlısı 92 yaşında olup ortalama yaşları 63 idi. Çalışmamızda Eko da sağ ventrikül dilatasyonuna neden olan pte hastalarının mpv değerinde istatistiksel olarak anlamlı yükseklik bulunurken platelet değerinde anlamlı düşüklük gözlenmiştir. Bu da bizde pte'de, hastanın klinik prognozu hakkında daha erken ve kolay tahminde bulunabileceğimizi göstermiştir. Pte tanısı almış hastalarda akut faz reaktanı ve inflamasyon parametresi olan crp'nin, sumasif-masif pte'lerde istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde azaldığını bize gösterirken; diğer parametrelerden nötrofil ve lenfositin değerlerinde istatistiksel fark bulmamıştır.


Retrospective 5 Year Examination of Patients Diagnosed with Pulmonary Embolism at the İnönü University Turgut Özal Medical Center Emergency Medicine Clinic Objective: Acute pulmonary thromboembolism (PTE) is the 3rd most common fatal cardiovascular disease worldwide. Pte mortality has been reported to be approximately 15% in patients with undiagnosed and not receiving appropriate treatment. However, the mortality rate has been reduced up to 3% in patients who have been quickly diagnosed and treated appropriately according to the risk classification. For these reasons, pulmonary embolism has a very important place in differential diagnosis and clinical treatment emergency services. The aim of this study is to retrospectively examine the patients who applied to the İnönü University Turgut Özal Medical Center Emergency Department and who had a definitive diagnosis of PTE. Method: Between January 1, 2014 and August 31, 2019; this study was carried out by retrospective screening of patients who applied to our emergency department and were examined for suspicion of Pte and received a definitive diagnosis. In our study, 938 patients with 'I-26' Pte diagnosis code were determined according to the ICD 10 coding system using Enlil Medical Information System. Epicrisis, laboratory results and radiology results of the patients were examined. Anamnesis including those with hematological diseases, Myocardial infarction, Renal diseases, Liver diseases, Sepsis or inflammation, and whether there is a history of cancer in their history were determined and those with these diseases were excluded from the study. According to the results of Lung CT Angioma, the diagnosis of pte was finalized and 146 patients hospitalized were included in the study. The Aritmetik Ortalama ± standard deviation of patients diagnosed with PTE will be calculated as percentage for categorical data for descriptive, statistical, numerical data, normal distribution from Ortanca and interquartile normal distribution. Findings and Results: 144 patients who were diagnosed with pulmonary embolism in our emergency department and complied with the inclusion criteria were examined retrospectively. 64 of the cases were male (44.4%) and 80 were female (55.6%). When the age of the cases were evaluated, the youngest was 17 years old, the oldest was 92 years old and their average age was 63 years. In our study, there was a statistically significant increase in the mpv value of pte patients who caused right ventricular dilation in Eko, while a significant decrease in platelet value was observed. This shows that we can make an earlier and easier prediction about the clinical prognosis of the patient in PTE. While it shows us that the crp, which is the acute phase reactant and inflammation parameter in patients diagnosed with pte, decreased statistically significantly in sumasive-massive pte; No difference was found in neutrophil and lymphocyte values from other parameters.