Yoklama kaçağı, bakaya ve saklı eylemlerinin hukuki statüsü


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: İnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: FEVZİ BAŞYİĞİT

Danışman: Murat Buğra Tahtalı

Özet:

Anayasal bir hizmet olan askerlik hizmeti, Türkiye’de Milli Savunma Bakanlığı tarafından yürütülen bir hizmettir. Türkiye Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünün korunması görevini üstlenen Türk Silahlı Kuvvetleri, bu görevini yerine getirmek için belirli dönemler halinde savunma hedefleri belirlemekte ve bu hedeflere en iyi şekilde ulaşabilmek için uygun nitelikte insan kaynaklarının istihdam edilmesi gerekmektedir. Bunu başarabilmek ve hedeflere ulaşmada aksaklıklara sebebiyet vermemek için etkin bir insan kaynakları planlaması yapılmalı ve bu planlamada herhangi bir aksaklığın yaşanmasına imkân verilmemelidir.

Türkiye’de zorunlu askerlik hizmeti uygulanmaktadır. Yoklama kaçağı kalmak, saklı kalmak ve bakaya kalmak bu zorunlu askerlik hizmetinden kısa süreli kaçınma hallerindendir. Bazı yükümlüler; yoklama kaçağı, saklı ve bakaya durumuna düşerek kısa süreli de olsa askerlik hizmetinden kaçınmaktadırlar. Bu nedenle, bu eylemler Askeri Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenmiştir. Ancak, 2011 yılında 6217 sayılı yasa ile yapılan değişiklik neticesinde yoklama kaçağı, saklı ve bakaya eylemleri barış zamanında ilk kez işlendiğinde idari para cezasını gerektiren bir kabahat olarak nitelendirilirken; fail ya da hukuka aykırı eyleme konu fiilin niteliğinde, işleniş biçiminde, topluma ve bireye verdiği zararda herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen idari para cezası kesinleştikten sonra ikinci kez işlendiğinde suç olarak nitelendirilmiştir.

Bu çalışmada; yoklama kaçağı, saklı ve bakaya eylemlerinin hem kabahat hem de suç olarak nitelendirilmesinin kabahatler hukuku, ceza hukuku ve tekerrür müessesi bağlamında uygun olup olmadığı üzerinde durulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Yoklama Kaçağı, Saklı, Bakaya, Suç, Kabahat