9. INTERNATIONAL MEDITERRANEAN SCIENTIFIC RESEARCH AND INNOVATION CONGRESS, Antalya, Türkiye, 13 - 14 Aralık 2025, ss.22-29, (Tam Metin Bildiri)
Temel bir insan hakkı olan çalışma hakkı hem uluslararası normatif düzenlemeler hem de Türk
hukuk sistemi tarafından güvence altına alınmış olup bireyin ekonomik, sosyal ve kültürel
varlığını sürdürebilmesinin vazgeçilmez koşullarından biri olarak değerlendirilmektedir. İnsan
Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23. maddesi ile Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar
Sözleşmesi’nin 6. maddesi, herkesin serbestçe seçtiği veya kabul ettiği bir işte çalışma, çalışma
fırsatlarına erişim ve adil çalışma koşullarından yararlanma hakkına sahip olduğunu açıkça
hükme bağlamaktadır. Türk hukuk düzeninde ise Anayasa’nın 49. maddesi, devlete çalışma
hayatını düzenleme, çalışanların refahını artırma, işsizliği önleme ve çalışma barışını sağlama
yönünde kapsamlı pozitif yükümlülükler yüklemekte; iş hukuku ve sosyal güvenlik hukukuna
ilişkin mevzuat bu anayasal ilkelerin somutlaşmış hâlini oluşturmaktadır. Bu bildiri, söz konusu
haklar bağlamında Türk iş hukukunda yabancı uyruklu işçilerle akdedilen iş sözleşmelerinin
geçerlilik koşullarını, normatif çok katmanlılık ve uygulamadaki çeşitlilik dikkate alınarak
ayrıntılı biçimde incelemektedir. Türkiye’de yabancıların çalışma ilişkileri, yalnızca 4857 sayılı
İş Kanunu’nun genel hükümlerine tabi olmayıp, 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu,
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ve ilgili ikincil düzenlemelerin yanı sıra çok sayıda
uluslararası sözleşmenin etkisi altında şekillenmektedir. Bu nedenle yabancılarla yapılan iş
sözleşmelerinin hukuki geçerliliği, klasik iş hukuku ilkelerinin ötesinde, ulusal işgücü
politikaları, kamu düzeni gerekleri ve üst normların birlikte değerlendirilmesini gerektiren
karma bir yapıya sahiptir.
The right to work, as a fundamental human right, is safeguarded both by international normative
instruments and by the Turkish legal system, and is regarded as an indispensable condition for
the preservation of an individual’s economic, social, and cultural existence. Article 23 of the
Universal Declaration of Human Rights and Article 6 of the International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights explicitly affirm that everyone has the right to work, to
freely choose or accept employment, to access employment opportunities, and to benefit from
fair working conditions. In the Turkish legal framework, Article 49 of the Constitution imposes
extensive positive obligations on the State to regulate working life, enhance the welfare of
workers, prevent unemployment, and ensure labour peace; the relevant provisions of labour law
and social security law constitute the concrete manifestations of these constitutional principles.
In this context, the present paper examines in detail the validity conditions of employment
contracts concluded with foreign workers under Turkish labour law, taking into account the
multi-layered normative structure and the diversity observed in practical implementation. In
Turkey, the employment relations of foreign nationals are not merely governed by the general
provisions of the Labour Act No. 4857, but are shaped by the Joint effect of the International
Workforce Law No. 6735, the Law on Foreigners and International Protection, various
secondary regulations, and numerous international conventions. Accordingly, the legal validity
of employment contracts concluded with foreign workers extends beyond the classical
principles of labour law and embodies a complex structure that necessitates the concurrent
evaluation of national labour-market policies, public order considerations, and hierarchical
superior norms.