XIV. TONKKD Transplantasyon Kongresi, İskele, Kıbrıs (Kktc), 13 - 15 Ekim 2022, ss.86
Amaç: Bu çalışmanın amacı hem Pringle manevrası uygulanan ve uygulanmayan donörlerin remnant karaciğerlerinde hem de bu donörlerden elde edilen karaciğer greftlerinin transplante edildiği alıcılarda iskemi ve reperfüzyon hasarının klinik ve laboratuvar yansımalarını değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem: Bu randomize çift kör araştırmaya canlı vericili karaciğer nakli yapılan 54 donör ve 54 alıcı olmak üzere toplam 108 hasta dahil edildi. Donörler ve alıcılar Pringle manevrası yapılan (n=27) ve yapılmayan (n=27) olmak üzere ikişer gruplara ayrıldı. Donör ve alıcılardan pre-operatif dönemden postoperatif 5. güne kadar kan numuneleri ve back table sırasında greftten karaciğer dokusu alındı. Çalışmaya dahil edilen parametreler arasında rutin hemogram ve biyokimya parametrelerinin yanında, IL-1, IL-2, IL-6, TNF-α ve β-galaktozidaz ölçümleri ve histoloji laboratuvarında alınan dokularda iskemi-reperfüzyon hasarının bulguları incelendi.
Bulgular: Pringle manevrası yapılan ve yapılmayan donör grupları arasında tüm zamanlarda alınan iskemi-reperfüzyon hasarına yönelik bakılan biyokimyasal analizlerde istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmadı. Benzer şekilde Pringle manevrası yapılan ve yapılmayan greftlerin implante edildiği alıcı grupları arasında da istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Her iki alıcı grubu arasında perioperatif kanama (p=0,248) ve erken dönemde görülen safra yolu komplikasyonları (p=0,685) açısından da istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmadı. Karaciğer greftinden yapılan histopatolojik incelemelerde Pringle manevrası yapılan grupta hepatosit hasarı skorlaması istatistiksel olarak anlamlılık gösterecek kadar yüksek bulunmuştur (p=0,001).
Sonuçlar: Her ne kadar histolojik olarak hepatosit hasarı skorlaması Pringle manevrası yapılan grupta yüksek bulunmuş olsa da Pringle manevrasının donörlerde ve bu donörlerden elde edilen karaciğer greftinin implante edildiği alıcılarda iskemi-reperfüzyon hasarına laboratuvar ve klinik olarak negatif yansıması olmamıştır.