İnsanın fiziksel ve zihinsel yeteneklerini geliştirmeye odaklanan transhümanizm, özellikle 20. yüzyılın sonlarından itibaren önem kazanmıştır. Hümanizm ve posthümanizm arasında konumlandırılan transhümanizm, genetik mühendisliği, yapay zeka ve biyoteknoloji gibi ileri teknolojiler aracılığıyla insanları yüceltmeyi amaçlamaktadır. Günümüzde transhümanizmin izleri, tıbbi tedaviler ve yapay zeka teknolojilerinin yanı sıra, özellikle bilim kurgunun toplum için transhümanist fikirleri yeniden ürettiği sinema, edebiyat ve medyada da görülmektedir. Bu çalışma, transhümanizmi filmler aracılığıyla araştırmakta, bu teknolojilerin nasıl tasvir edildiğini ve gerçek dünyadaki ilerlemelerle nasıl ilişkilendirildiğini incelemektedir. Analiz, transhümanist bir çerçevede Gattaca (1997), Upgrade (2018) ve Archive (2020) filmlerini kapsamaktadır. Her film bir çekirdek alanı temsil etmektedir: Gattaca genetik mühendisliğine, Upgrade biyoteknolojiye, Archive ise yapay zekaya odaklanıyor. Nihayetinde, bu filmlerdeki teknolojik kavramların gerçek hayattaki potansiyel transhümanist ilerlemeleri yansıttığı gözlemlenmektedir.
Transhumanism, which seeks to enhance human physical and mental capacities of humans, has gained prominence since the late 20th century. Posi- tioned between humanism and posthumanism, it aims to elevate humans through technologies like genetic engineering, artificial intelligence, and bio- technology. Today, its traces can be seen in medical treatments and AI technol- ogies. Cinema, literature, and media play a crucial role in spreading transhuman- ist ideas, with science fiction being a key genre. This study explores how trans- humanist technologies are portrayed in films, focusing on Gattaca (1997), Up- grade (2018), and Archive (2020). The films are analyzed through the lens of ge- netic engineering (Gattaca), biotechnology (Upgrade), and artificial intelligence (Archive). It is concluded that the technologies depicted in these films are based on transhumanist concepts that could potentially become a reality in the future.