Sûf İnterdisipliner Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi, sa.6, ss.7-38, 2024 (Hakemli Dergi)
8
ÖZ
Pozitivizm sonrasında 20. Yüzyılın ikinci yarısından itiba-ren ideolojiler çağının son bulduğu söylenebilir. Modernite sorgu-lamasıyla pozitivizmin terk edilip post-modernite ile insan gerçe-ğinin uzağına evrilerek mütemadiyen kılık ve kabuk değiştiren kü-resel nizam, dünyayı felaketlere sürüklemektedir. Adaletsizlik, hu-kuk ihlalleri, ahlâkî yozlaşma, çevre katliamları ve sonuncusu Gazze’de aylardır devam eden soykırım, Tanrıyı kıyamete zorla-dığını zanneden bir Mesihçi teopolitik tehlikeyi haber vermektedir. O nedenle bugün İslâm’ın kurtuluş ve özgürlük teolojisi olarak mehdiliğin (mehdeviyet); zühd teopolitiğinin hakikatine ilişkin ge-rekli ve önemli bir araştırma alanı olduğunu söyleyebiliriz.
Esasen mehdeviyet, kuramsal yönüyle peygamberler ve medeniyetler arası ortak bir fenomendir. Dinin insana bakan yönü ve İslâm öncesinde de var olan bir kurtuluş ve özgürlük teorisidir. Bu düşünce İslâm toplumunun kargaşa / fiten dönemlerinde daha belirgin hale gelmektedir. 1457 yıllık İslâm tarihinin ilk yıllarından itibaren son dönem Osmanlı/Hicaz/İran ulemâsına kadar mehdîlik hakkında çok sayıda kitap ve risaleler telif edilmiş ve edilmektedir. Çoklu disiplinlerle alakalı önemli bir alan olan mehdeviyete ilişkin görüş ileri sürenler arasında yaklaşım farkı olsa da bu fikri redde-denlerin sayısı şâz düzeyindedir. Sözgelimi Cemaleddin Afgânî (öl. 1897) ve İsmail Hakkı (öl. 1946) mehdîliğe farklı bakmakla birlikte konuyu önemsemekte, biri mehdîliği şer’î delâleti ve sübûtu açısından, diğeri sosyo-politik açıdan ele almaktadır.
Mehdîlik, peygamberlerin sonraki kuşaklara tevdi ettiği, her zaman bir çıkış yolunun var olduğu hususunda topluma moral / motivasyon sağlayan bir düşüncedir. Eko-politik eğilimlerle kül-türel öğeleri de içine alan bu kurtarıcı fikri, toplumların adaletsiz-liğe karşı direnme gücünü canlı tutmaktadır. O nedenle konu önemlidir ve bu öneminden dolayı siyasi, kültürel ve şer’î boyutları ile interdisipliner bir analize tabi tutulmalıdır. Burada cevabı ara-nan sorular şunlardır: Adalet ve özgürlük getirecek mehdî fikrine rağmen Müslümanların zulüm ve sömürü altında olmaları, bu inancın eksiği midir yoksa ona inandığını iddia eden toplulukların
9
Journal of Interdisciplinary Social Sciences Research-Haziran / 2024
eksiği midir? Yine İslâmî hareketin ana akım sünnî-şiî-sûfî gele-nekleri, mehdî fikrini ittifakla kabul ettikleri halde günümüzde ya-şanan ayrıştırıcı dilin sebebi dindarlık mıdır yoksa ekonomik veya teo-politik kutuplaşmalar mıdır? Benzer soruları artırmak müm-kündür. Bu çalışmada sözkonusu problemler çözümleme ve ta-rama yöntemleriyle ele alınacaktır.
Konuyu incelemek için Kur’ân’dan önce mukaddes kitap-lar, önceki peygamberlerin haberlerini içeren eserler, birçok klasik kaynaklar taranacaktır. Öne çıkan metinlerin bu konuda ortak yön-leri ile ayrışan yönleri tespit edilecektir. Peygamberler arasındaki ortak çağrıda mehdî / mesîh fikrinin, gelecek kuşaklar için ortaya konmuş bir toplumsal umut ve ideale dönüşebilirliği sorgulanacak-tır. Ayrıca mehdîliğin, ümmeti Kur’ân’ın hidayetinden uzaklaştırıp bir şahsın mehdîliğine (rehberliğine) havale edip etmediği de ele alınacaktır. Yine mehdîliğin teo-politik arka planı üzerinde durula-cak bu düşünceyi kabul etmeyenler ile kabul edenler arasında mu-kayeseli bir inceleme yapılacaktır.
Anahtar Kelimeler:
Tasavvuf/İrfân, Mehdîlik, Teopolitik, Mesîh, Deccâl, Ahir Zaman, Fiten ve Melâhim.