Travmatik Diş Yaralanması Sonucu Gelişen Kök Rezorbsiyonun Apikal Tıkaçla Tedavisi


Creative Commons License

Ketboğa E., Vural H.

çocuk diş hekimleri derneği 1. bilimsel kongresi, İstanbul, Türkiye, 23 - 25 Mayıs 2025, ss.191, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.191
  • İnönü Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Dental travmalar uzun dönemde pulpal ve periapikal dokularda kalıcı hasara yol açarak internal/ekternal rezorbsiyonlara sebep olabilir. Kök rezorbsiyonları pulpa nekrozu  sonrasında en sık karşılaşılan komplikasyonlardan biridir. Erken teşhis ve tedavi ile diş kökünde meydana gelen rezorbsiyonların yıkıcı etkisini durdurulabilir. Bu çalışmanın amacı,travma sonrası rezorbsiyon gelişen maksiller santral dişlere MTA (Mineral trioxide Aggregate ) tıkaç uygulamasıyla yapılan endodontik tedavinin sonucunu değerlendirmektir.

Olgu:12 yaşında sağlıklı kız hasta maksiller santral dişlerinde renk değişikliği ve artan hassasiyet şikayetleriyle İnönü Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilimdalına başvurdu. Anamnezinde 2 yıl önce maksiller santral dişlerin  dental travmaya uğradığı fakültemizde yapılan ilk muayene sonrası kontrol randevularına gelmediği tespit edilmiştir Klinik muayenede dişlerde renk değişikliği ve artmış mobilite tespit edildi.Alınan radyografik görüntüde ilgili dişlerde kök rezorbsiyonu ve periradiküler bölgede radyolüsensi görüldü. Klinik ve radyolojik muayene sonrasında dişe Mineral trioxide Aggregate( MTA) ile apikal tıkaç sonrası endodontik tedavi planlandı.İlk seansta  kanalların  enstürmantasyonu ve irrigasyonundan sonra kanal içi medikament (Ca(OH)2) uygulandı. Tedavi başlangıcından 3 hafta sonrasına 2. Seans için randevu verildi.Hastanın 2. seansında diş asemptomatikti, sodyum hipoklorit irrigasyonunu takiben apex’e yaklaşık 3-4 mm kalınlığında MTA tıkaç uygulandı. MTA’nın tamamen sertleşebilmesi için kanal dolumu ertesi gün yapıldı. Rezin esaslı  kök kanal patı ve gutta ile kanal dolumu yapıldıktan sonra daimi restorasyonu direkt kompozit ile bitirildi.

Hastanın 3,6 ve 12 aylık kontrolleri yapıldı.Apikal lezyonun 3. Aydan itibaren  iyileşmeye başladığı görüldü. 6.ayda ise  tamamen iyileştiği ,dişin fizyolojik mobilitede fonksiyonunu koruduğu görüldü.

Sonuç: Dişlerde Travmaya bağlı gelişen agresif rezorptif lezyonlarda apikal tıkaç kullanılarak yapılan endodontik tedaviler; kabul edilebilir, başarılı bir seçenek olabilir.Sunduğumuz bu olgu  MTA’nın biyouyumluluğu ve apikal iyileşmeyi destekleyici özelliği sayesinde,komplike vakalar da bile olumlu sonuçlar elde edilebileceğini göstermektedir