ALMAN İCRA HUKUKUNDA İCRAYA KARŞI DAVA


Creative Commons License

BÜYÜKAY F.

İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt.14, sa.1, ss.181-194, 2023 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 14 Sayı: 1
  • Basım Tarihi: 2023
  • Doi Numarası: 10.21492/inuhfd.1236308
  • Dergi Adı: İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: EBSCO Legal Collection, EBSCO Legal Source, HeinOnline-Law Journal Library, vLex, Directory of Open Access Journals, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.181-194
  • İnönü Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Alman hukukunda cebri icraya konu bir belgede yer alan alacağın maddi hukuk boyutunda meydana gelen ve belgenin icra edilebilirlik özelliğini etkileyen değişimlerin ileri sürülmesi ZPO § 767’de düzenlenen icraya karşı dava ile mümkündür. Borçlu icraya karşı dava ile icra edilebilir belgede gösterilen alacak hakkına yönelik ZPO § 767/II-III’deki sınırlamalara uygun olarak maddi hukuka dayanan itirazlarını ileri sürebilmekte ve bu davada alacağı ilam ile belgenin icra edilebilirlik özelliğini ortadan kaldırabilmektedir. İcraya karşı davanın açılmasının icra takibi üzerinde doğrudan bir etkisi bulunmamaktadır. Bununla birlikte gerekli şartların sağlanması halinde nihai karara kadar geçerli olmak üzere ZPO § 769’da anılan ve nihai karardan sonra geçerli olmak üzere ZPO § 770’te anılan icra takibine yönelik tedbirlere karar verilebilmektedir. Çalışmamızda Türk icra hukukundaki menfi tespit davası ile benzer işlevi yerine getiren icraya karşı davanın esas itibarıyla tanıtımı yapılacak ve bu davanın icra takibine etkisi açıklanacaktır. Çalışmamızda aynı zamanda bu davanın genel menfi tespit davası ve ülkemiz hukukundaki benzer düzenlemeler çerçevesinde kısa bir değerlendirilmesi yapılacaktır.
In German law, it is possible to assert the changes in the substantive law of the claim in the enforceable document that affect the enforceability of the document through the action against enforcement regulated in CCP § 767. With this action, the debtor may assert objections based on substantive law under the limitations in § 767/II-III of the CCP against the claim and may annul the enforceability of the document with the judgment. The filing of an action against enforcement does not have a direct effect on the enforcement proceedings. However, if the necessary conditions are met, the interim orders referred to in CCP § 769-770 may be granted for the enforcement proceedings. In our study, we will mainly focus on the introduction of the action against enforcement, which fulfills a similar function to the negative declaratory action in Turkish enforcement law, and the effect of this action on the enforcement proceedings. In addition, our study will also briefly evaluate this action with the regulations in Turkish enforcement law.