Tüm Yönleriyle Tarım Hukuku, Prof. Dr. İbrahim ERMENEK, Editör, Adalet Yayınevi, Ankara, ss.679-705, 2023
Tarım hukuku bir yandan uluslararası, ulusal ve yerel kuralların ve kurumların bir arada bulunduğu bir alan olması diğer yandan ticaret hukuku, borçlar hukuku, idare hukuku, iş hukuku ve hatta milletlerarası hukuk gibi farklı dallarla iç içe geçmiş olması nedeniyle disiplinlerarası bir hukuk alanını ifade etmektedir. Tarım hukuku, tarıma ilişkin düzenleme ve ilkelerin yanı sıra bu alana yönelik teşvik ve vergi istisnaları gibi uygulamaları da kapsamaktadır. Ayrıca uluslararası boyutu dikkate alındığında, toprak ve su gibi doğal kaynakların kullanılmasına dayanarak hayvan ve/veya bitki biyolojik yaşam döngüsünün korunması ve geliştirilmesine yönelik faaliyetler de bu kapsamda değerlendirilmektedir. Bu yönüyle tarımın sadece toprağın işlenmesinden ve hayvancılıktan ibaret bir alan olmadığı, biyolojik yaşam döngüsünü esas alarak, topraksız tarım uygulamaları, balık çiftlikleri ve yarış atı yetiştiriciliği gibi faaliyetleri de kapsadığı görülmektedir. Bu tespitler tarımsal faaliyetlerin hukuki çerçevesi belirlenirken, sadece faaliyetin kendisinin değil, bu faaliyeti gerçekleştiren işletmelerin de dikkate alınması gerektiğini göstermektedir.
İşaret ettiğimiz yaklaşımlar çerçevesinde,
tarım ürünlerinin kapsamının Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın
38/1’nci maddesi hükmü ile oldukça genişletildiği görülmektedir. Bu düzenlemede
tarım ürünleri; toprak, hayvancılık ve balıkçılık ürünlerini ve bu ürünlerle
doğrudan ilişkili olan, ilk işleme aşamasında elde edilen ürünlerin tamamını
ifade etmektedir. Avrupa Birliğinin bu yaklaşımında tarımsal faaliyetin değil
tarım ürünlerinin esas alınmış olması dikkat çekicidir. 2023 yılından itibaren
tam olarak uygulanmaya başlayacak olan Avrupa Birliği’nin yeni Ortak Tarım
Politikası’nın dayandığı üç temel düzenlemeden biri olan Stratejik Plan
Tüzüğü’nün 4/2. maddesi, tarımsal faaliyeti (a) hayvan yetiştiriciliği
ya da (paludikültür de dâhil olmak üzere) toprağın işlenmesi gibi faaliyetleri
içeren tarımsal ürün üretimi ve/veya (b) mutat tarım metotları ve
araçlarının kullanılmasını gerektirecek hazırlık faaliyetleri olmaksızın tarım
alanlarının otlatmaya ya da işlemeye uygun halde tutulması yoluyla özel veya
kamusal malların tedarikinin sağlanmasına yarayan her türlü faaliyet olarak
tanımlamaktadır. Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası çerçevesinde tarımsal
faaliyetin bu şekilde tanımlanması uluslararası çerçevede gelişen “çok
işlevlilik” anlayışına, yani tarımın bazıları kamusal mal özelliği taşıyan meta
ve meta dışı çıktıların müştereken üretilmesi olduğu fikrine dayanmaktadır.