no.6, pp.205-222, 2024 (Peer-Reviewed Journal)
Kudüs tekke vakıflarının menkul-gayrimenkul varlıkları 1917’den bu yana çeşitli yöntemlerle kamulaştırma adı altında İsrail belediyelerine aktarılmakta sonra Yahudi işgalcilere tapulanmaktadır. Filistin İslâmî vakıf mülkleri 1400 yılı aşkın bir süredir eğitim, üretim, sosyal, kamu ve sağlık hizmetleri verirken günümüzde adından bile söz edilmemesi, bölgesel ve küresel bir problem olarak üzerinde çalışılmayı ve çözüm konusunda akademik araştırmaları gerekli kılmaktadır. Bu araştırmada, arşivlerin yanısıra Filistin İslâmî vakıfları hakkında yazılmış, bilimsel makale ve araştırma eserleri kullanılmıştır. Filistin topraklarında 1917’den bu yana, Osmanlı tasavvuf hareketi mümtelekâtına yönelik hırsızlık ve yolsuzluklar araştırılmıştır. Sultan Abdülhamid (öl. 1918) sonrası Müslüman köylerin, sistemli bir etnik kıyıma tabi tutularak insansızlaştırıldığı tekke kurumsal varlıklarına el konulurken uydurulan sözde yasalar incelenmiştir. Dünyanın devlet olarak tanıdığı fakat devlet olamayan İsrail adlı askeri güç uluslararası hiçbir yasaya, mahkeme ve BM kararlarına uymamakta, Osmanlı vakıf mülklerini hile, gasp, cinayet gibi yöntemlerle adına tescil et-mektedir. Burada sûfî tekke hareketlerinin Kudüs mülklerini, etkinliğini, tekke vakıflarının bugünkü durumunu ele alaca-ğız.