TURKISH NEPHROLOGY DIALYSIS AND TRANSPLANTATION JOURNAL, cilt.11, sa.2, ss.116-119, 2002 (ESCI)
Renal transplantasyon yapılan hastalarda organ
rejeksiyonımu önlemeye yönelik çalışmalar devam
etmektedir. Hem doku grubu uygunluğunun artırılması
hem de immünsüpresyonun etkinliği rejeksiyon
ataklarım önlemede en önemli faktörlerdir. Bu
çalışmada, renal transplantasyon yapılan hastalarda
tek doz ve üç gün ardışık yüksek doz metilprednizolon
verilmesinin akut rejeksiyon sıklığına etkisi araştırıldı.
Çalışmaya toplam 33 renal transplantasyon hastası
dahil edildi. Birinci gruptaki 18 hastaya (10 E, 8 K,
ortalama yaş 29.6±6.5) operasyon esnasında 15 mg/kg
metilprednizolon i.v. olarak verildi, daha sonraki
günlerde ise prednizolon dozu oral olarak 2.5-3 mg/
gün başlanarak, günlük azaltmalarla 20 mg/güne
kadar inildi. İkinci gruptaki 12 hastaya ise (8E, 4 K,
ortalama yaş 31.2±7.9) operasyon esnasında 15 mg/kg
metilprednizolon i.v. olarak verildi, sonra iki gün daha
aynı doz tekrar edildi ve üçüncü doz
metilprednizolondan sonra steroid dozuna ilk gruba
benzer şekilde devam edildi. Her iki grupta
siklosporin-A (8 mg/kg oral) ve azathioprine (2.5-3
mg/kg oral) aynı şekilde kullanıldı. Heriki grup
posttransplant ilk 6 aylık takiplerinde ortay çıkan,
gecikmiş renal fonksiyon, akut rejeksiyon, akut tubuler
nekroz ve infeksiyon bakımından karşılaştırıldı. İki
grup arasında gecikmiş renal fonksiyon, akut tubuler
nekroz ve infeksiyon sıklığı bakımından önemli bir
farklılık yok iken akut rejeksiyon sıklığı birinci grupta
anlamlı olarak daha fazlaydı (%44'e %8, p<0.05). Bu
çalışmanın sonuçları, 3 günlük yüksek doz
metilprednizolonun akut rejeksiyon sıklığını
azaltabilen bir indüksiyon tedavisi olabileceğini
göstermektedir.