Akademik Veri Yönetim Sistemi
Çocuk Diş Hekimleri Derneği 1. Bilimsel Kongresi, İstanbul, Türkiye, 23 - 25 Mayıs 2025, ss.103, (Özet Bildiri)
Özet
Amaç: Bu olgu sunumunda, anterior bölgede tek diş çapraz kapanışı olan ve çapraz kapanıştaki dişte komplike olmayan mine dentin kırığı bulunan hastanın hareketli aparey ile tedavisi amaçlanmıştır.
Gereç ve yöntem: İnönü Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti kliniğine rutin kontrol ve dental şikayetleri için başvuran 9 yaş kız hastadan alınan anamnezde herhangi bir sistemik rahatsızlığının olmadığı öğrenildi. Yapılan klinik ve radyografik muayene sonucu hastanın sınıf 1 molar ilişkisi gözlenmekte olup herhangi bir iskeletsel maloklüzyona rastlanmadı. Üst sol santral kesici dişinde tek diş çapraz kapanış ve komplike olmayan mine dentin kırığı gözlendi. Alınan anamnezde komplike olmayan mine dentin kırığının sol alt kesici dişine çarpma sonucu birkaç ay önce meydana geldiği öğrenildi. Sol alt kesici dişte travmatik oklüzyona bağlı 2 mm kadar dişeti çekilmesi olduğu gözlendi. Hastaya posterior ısırma düzlemi içeren labiolingual zemberekli hareketli Hawley apareyi planlandı. Komplike olmayan mine dentin kırığının çapraz kapanış düzeldikten sonraki mevcut oklüzyona göre yapılmasına karar verildi. Hareketli apareyin aktivasyonu haftada 2 kez olacak şekilde labiolingual zembereği 1-2 mm yavaşça çekerek sağlandı. 2 haftanın sonunda çapraz kapanışın düzeldiği görüldü. Retansiyon için 2 hafta daha pasif aparey kullanımına devam edildi. 4 haftalık sürecin sonunda komplike olmayan mine dentin kırığı komşu dişin morfolojisi baz alınarak kompozit ile restore edildi. Hasta takibe alındı. Çapraz kapanışın düzeltilmesinin ardından hastaya yapılan 6 aylık takip sürecinde ilgili dişin bir miktar daha sürdüğü ve karşıt dişteki dişeti çekilmesinin iyileştiği gözlendi.
Sonuç: Daimi dişlerde maloklüzyona, ark bütünlüğünün bozulmasına veya travmaya sebep olan çapraz kapanışların düzeltilmesi çocuk diş hekimliğinin amaçlarından birisidir. Karışık dişlenme döneminde yapılan erken müdahaleler ile dental maloklüzyonların tedavi edilmesi daha kısa tedavi süresine sahip olup daimi dişlenme döneminde uzun sürecek maliyetli tedavilerin önüne geçebilir.