Amaç: Bu çalışmada akciğer kanseri ve tüberkülozun (TB) erken tanısında kan ve bronkoalveolar lavaj (BAL) sıvısındaki çözünür ürokinaz plazminojen aktivatör reseptörü (SUPAR) düzeylerinin potansiyel rolü araştırılmıştır. Yöntemler: Akciğer malignitesi veya tüberküloz ön tanısı olan 66 hastaya bronkoskopi ve BAL uygulandı. SUPAR düzeyleri ELISA yöntemi kullanılarak ölçüldü ve kontrol grubu olarak 30 sağlıklı bireyden elde edilenlerle karşılaştırıldı. Bulgular: Kan SUPAR değerleri malignite hastalarında 199.40 ng/L, TB hastalarında 246.09 ng/L ve diğerlerinde 234.60 ng/L idi. BAL sıvısında değerler akciğer kanserli hastalarda 56.78 ng/L, TB hastalarında 39.24 ng/L ve diğer hastalıklarda 44.00ng/L idi. Kan SUPAR değerlerinde hasta grup ve kontrol grubu arasında anlamlı farklılıklar bulunmuştur (p<0.05). Kan SUPAR için kesme değeri 136.61ng/L idi. Sonuç: Akciğer malignitesi olan hastalarda yüksek kan SUPAR düzeyleri, tanı öncesi dönemde spesifik olmayan bir belirteç olarak kullanılabilir ve tanı sonrası olumsuz sonuçların tahmin edilmesinde prognostik bir belirteç olarak değerlendirilebilir.
Aim: The study aimed to investigate the potential role of soluble urokinase plasminogen activator receptor (SUPAR) levels in the blood and bronchoalveolar lavage (BAL) fluid for the early diagnosis of lung cancer and tuberculosis (TB). Methods: Bronchoscopy and BAL were performed on 66 patients with a prediagnosis of lung malignancy or tuberculosis. SUPAR levels were measured using the ELISA method and compared with those from 30 healthy individuals as the control group. Results: Blood SUPAR, values were 199.40 ng/L in malignancy patients, 246.09 ng/L in TB patients, and 234.60 ng/L in others. In BAL fluid, values were 56.78 ng/L in lung cancer patients, 39.24 ng/L in TB patients, and 44.00ng/L in other diseases. Significant differences were found in blood SUPAR between patients and controls (p<0.05). The cut-off value for blood SUPAR was 136.61ng/L. Conclusion: Elevated blood SUPAR levels in patients with lung cancer may indicate a nonspecific marker during prediagnosis and a prognostic marker for predicting negative outcomes post-diagnosis.
