Mycoplasma genitalium ile Enfekte Hastalarda Makrolid ve Florokinolon Direnci ile İlişkili Gen Mutasyonlarının Belirlenmesi


ÇALIŞKAN Z. C., TANRIVERDİ E. S., UZUN M., OTLU B., ZARAKOLU P.

Mikrobiyoloji Bülteni, cilt.58, sa.4, ss.353-365, 2024 (SCI-Expanded) identifier identifier identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 58 Sayı: 4
  • Basım Tarihi: 2024
  • Doi Numarası: 10.5578/mb.20249624
  • Dergi Adı: Mikrobiyoloji Bülteni
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Science Citation Index Expanded (SCI-EXPANDED), Scopus, BIOSIS, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.353-365
  • İnönü Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Cinsel yolla bulaşan bir bakteri olan Mycoplasma genitalium enfeksiyonlarının tedavisinde önerilen makrolid ve bazı florokinolon grubu antimikrobiyallere karşı değişen oranlarda direnç bildirilmiştir. Bu nedenle günümüzde bu enfeksiyonların tedavisinin makrolid direnç durumuna göre planlanması önerilmektedir. Bu çalışmada M.genitalium ile enfekte hastalarda makrolid direnciyle ilişkili mutasyon (MRM) ve florokinolon direnciyle ilişkili mutasyon (QRM) varlığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya Mart 2017 - Mart 2022 tarihleri arasında polikliniğe başvuran, ≥ 18 yaşında, Amerika Birleşik Devletleri Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi (Centers for Disease Control and Prevention) tanımlamasına göre üretrit/ servisit belirtileri olan 61 hasta dahil edilmiştir. İlk akım idrar örneklerinde M.genitalium (MycoplasmaUreaplasma-OSR for BD MAX, BioGX, Hollanda) yanı sıra Neisseria gonorrhoeae, Chlamydia trachomatis ve Trichomonas vaginalis (BD-MAX system, BD Diagnostics, Amerika Birleşik Devletleri) varlığı nükleik asit amplifikasyon testi (NAAT) ile belirlenmiştir. Hastaların yaşı, cinsiyeti, belirtilmişse cinsel yönelimi, insan immün yetmezlik virüsü [human immunodeficiency virus (HIV)] ve sifilis için tanısal test sonuçları, son üç ayda antibiyotik kullanım öyküleri, eş zamanlı NAAT ile tespit edilen mikroorganizmaların varlığı ve semptomatik olduğu döneme ait idrar kültür sonuçları kaydedilmiştir. M.genitalium saptanan idrar örnekleri çalışma gününe kadar -80 °C’de saklanmıştır. Çalışma günü çözdürülerek, MRM için 23S rRNA geninin V bölgesini (147 bp’lik kısım), QRM için gyrA (172-402 nükleotitleri), gyrB (1256-1480 nükleotitleri), parC (164-483 nükleotitleri) ve parE (1210-1489 nükleotitleri) gen bölgelerini hedef alan modifiye gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu [polymerase chain reaction (PCR)] testiyle gerçekleştirilmiştir. Hasta verilerinin tanımlayıcı istatistiksel analizi için IBM SPSS 25 (IBM Inc., Armonk, NY, Amerika Birleşik Devletleri) yazılımı kullanılmıştır. M.genitalium saptanan hastaların 49’u erkek, 12’si kadın olarak belirlenmiştir. Hastaların yaş aralığı 20-57 olarak saptanmıştır. Kırk dokuz erkek hastanın 15 (%30.6)’inin cinsel yönelimi erkeklerle seks yapan erkek [men who have sex with men (MSM)] olarak belirlenmiştir. On altı kişi (%26.2) HIV ile yaşayan birey, 14 (%87.5)’ü MSM’dir. Dört hastada geçirilmiş sifilis enfeksiyonu belirlenmiştir. Nükleik asit amplifikasyon testiyle M.genitalium saptanan 30 hastada ikinci bir mikroorganizma varlığı saptanırken; Ureaplasma urealyticum 27 (%90), C.trachomatis iki (%6.7) ve N.gonorrhoeae bir (%3.3) hastada tespit edilmiştir. Altmış bir hastanın 42 (%68.8)’sinde semptomatik oldukları dönemde yapılan idrar kültüründe bir hastada Lactobacillus delbrueckii üremiştir. On sekiz (%29.5) hastanın son üç ayda antibiyotik kullanım öyküsü olduğu belirlenmiştir. M.genitalium ile enfekte kişilerin 45 (%73.8)’inde MRM, 20 (%32.8)’sinde QRM saptanmıştır. Makrolid direnciyle ilişkili mutasyon saptananların 17 (%37.8)’sinde eş zamanlı QRM gözlenmiştir. Makrolid direnciyle ilişkili mutasyon varlığı 23S rRNA geninde A2071G (%75.6) ve A2072G (%24.4) pozisyonlarında belirlenmiştir. Florokinolon direnciyle ilişkili mutasyon varlığı parC (%85) ve gyrA bölgelerinde (%15) saptanmıştır. parC’de C234T mutasyonu dokuz (%45), C184T dört, A248T üç, A248A bir hastada belirlenirken gyrA’da A288G mutasyonu iki, G285T mutasyonu bir hastada saptanmıştır. Direnç ile ilişkili mutasyon varlığı ve hastaların MSM, HIV/sifilis ile enfekte olma durumları, son üç ayda antibiyotik kullanım öyküsü arasında ki-kare testinde anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (p> 0.05). Bu çalışma, bilgimiz dahilinde, M.genitalium’un antimikrobiyal direnciyle ilgili ülkemizde yapılan ilk çalışma olup semptomu olan M.genitalium ile enfekte hastalarda makrolid direncinin önemini vurgulamaktadır. Florokinolon direnciyle ilişkili mutasyonların klinik anlamlılığı açısından daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. M.genitalium tanı testlerinde antimikrobiyal direncin belirlenmesi tedaviye yol göstermesi ve uygunsuz tedavi yaklaşımlarına erken dönemde engel olması açısından faydalı olacaktır.