Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hayatın her alanında var olması, bu teknolojilerin önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir. Özellikle COVİD-19 salgını sonrası insanlar için bilişim teknolojilerinin vazgeçilemez bir hale geldiği ifade edilebilir. Bu teknolojilerdeki gelişmeler çok hızlı gerçekleşmektedir. Bilişim teknolojilerindeki bu gelişmeler kamu yönetim yapısı ve sistemlerini sosyal, siyasal ve ekonomik olarak çok önemli ölçüde etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir. Bu etki kamu hizmetlerinin yürütülmesinde etkililik, verimlilik ve hızlılık açılarından önemli katkılar sağlamaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmelerin olması aynı düzeyde bu teknolojilerden yararlanıldığı anlamına gelmemektedir. Bilişim teknolojilerinin kullanılmasının yeterli görülmesi yanlış bir algı olmakla beraber bu yanlış algı bu alanda ilerlemeyi de olumsuz yönde etkilemektedir. Sadece teknolojik gelişmelerin değil, ekonomik, sosyal ve kültürel yapıların da bu süreci önemli ölçüde etkilediğini göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Farklı etmenler bir bütün olarak düşünüldüğünde bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişiminin ve entegrasyonunun sağlanmasında özel ihtisaslaşmış kurumların önemi büyüktür. 2018 yılında kurulan Dijital Dönüşüm Ofisi, bu gelişim sürecinde kilit bir görev üstlenmiştir. Buradan hareketle daha çok yeni olan Dijital Dönüşüm Ofisi bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu çalışma ile yeni yönetim sistemi içerisine konumlandırılan Dijital Dönüşüm Ofisi’nin yasal düzenlemeler temelinde kurumsal yapısı incelenerek, ofisin dijital dönüşüm sürecindeki konumu irdelenmeye çalışılmıştır. Bu ofisin geleceğine yönelik öngörülerden hareketle önerilerde bulunulmuştur.
The pervasive presence of information and communication technologies (ICTs) across all facets of life underscores their significance in modern society. Particularly in the wake of the COVID-19 pandemic, ICTs have emerged as essential tools, further cementing their indispensability. The field of information technology (IT) is characterized by its swift evolutionary pace. However, the rapid advancement of IT does not guarantee uniform utilization levels across different sectors. A prevalent misconception is that mere access to IT suffices, a notion that inadvertently hampers progress within the domain. It's critical to recognize that the integration and development of IT are influenced not just by technological advancements but also by economic, social, and cultural dynamics. Viewing these influencing factors holistically highlights the crucial role specialized institutions play in fostering the growth and integration of IT infrastructures. In this context, the Digital Transformation Office, established in 2018, has been instrumental in steering the digital transformation agenda. This study focuses on the relatively nascent Digital Transformation Office, exploring its contributions within the new administrative framework. Through an examination of its institutional structure, grounded in legal regulations, the study seeks to analyze the Office's role in the digital transformation landscape. Furthermore, the research proposes recommendations for the Office's future direction, anticipating its continued impact on the digitization trajectory.