Hekimin Sır Saklama Yükümlülüğü İle Suçu Bildirmeme Suçu Arasındaki İlişki


Aşkın U.

V. Uluslarası Tıp Hukuku Kongresi, İzmir, Türkiye, 27 - 28 Ağustos 2021, ss.620-622

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.620-622
  • İnönü Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Hekimin, meslek etik kuralları ve insani ilkeler çerçevesinde hem hastasına hem devlete karşı yerine getirmekle bağlı olduğu birtakım yükümlülükleri bulunmaktadır. Bunlardan biri olan sır saklama yükümlülüğü hastanın özel yaşam alanına yönelik, hem bedensel hem de manevi bir koruma sağlamaktadır. Hasta teşhis ve tedavi sürecinde hekim ile bazı özel bilgilerini paylaşabilir. Kişilerin sağlık bilgileri kişisel veri sayılır ve tedavi süresi boyunca edinilen bilgiler gizli kalmak zorundadır. Hekim, hastasının gizli kalmasında menfaati olan her türlü bilgiyi sır saklama yükümlülüğü kapsamında saklamakla yükümlüdür. Tıbbi incelemeler neticesinde elde edilen kişisel bilgiler de hekimin sır saklama yükümlülüğü kapsamındadır.  Hastaya ilişkin tüm bu bilgilerin başkalarına aktarılması ancak hastanın rızasıyla mümkündür. Bu yükümlülüğe aykırı davranılması halinde ise kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu (TCK m. 136) oluşur.

Hekimler, görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen durumu yetkili makamlara bildirmez veya bu hususta gecikme gösterirse TCK m. 280’de düzenlenen sağlık mesleği mensubunun suçu bildirmemesi suçu oluşur.

Hekimlerin sır saklama yükümlülüğü ile suçu bildirme yükümlülüğü arasında çelişki olduğu aşikârdır. Bu gibi durumlarda kanun koyucu bildirim yükümlülüğünü daha üstün tutmuş ve bildirim yükümlülüğü sebebiyle sır saklama yükümlülüğünün ihlal edilebileceğini kabul etmiştir. Suç teşkil eden bir fiilin işlendiğini öğrenen bireyin, bununla ilgili olarak yetkili makamlara bildirimde bulunma hakkı vardır.

Suçu bildirmeme suçu herkes (TCK m. 278), kamu görevlileri (m. 279) ve sağlık mesleği mensupları (m. 280) tarafından işlenmesine göre üç ayrı maddede düzenlenmiş olmasına rağmen aynı hukuki değeri korumaktadır. Nitekim söz konusu maddelerin gerekçeleri de birbirini doğrular niteliktedir. Hekimlerin sır saklama yükümlülüğüne dayanarak hastayı ilgilendiren bir durum ile ilgili tanıklıktan çekinebilme hakkı da bulunmaktadır (CMK m. 46/1-b). 

The physician has a number of obligations that he is bound to fulfill both to his patient and to the state within the framework of professional ethical rules and humanitarian principles. One of them, the obligation to keep secrets, provides both physical and spiritual protection for the patient's private living space. The patient can share some private information with the physician during the diagnosis and treatment process. People's health information is considered personal data, and information obtained during the treatment period must remain confidential. The physician is obliged to keep any information that has an interest in keeping his patient confidential within the scope of his obligation to keep secrets. Personal information obtained as a result of medical examinations is also covered by the physician's obligation to keep secrets. The transfer of all this information about the patient to others is possible only with the consent of the patient. In case of violation of this obligation, it is a crime to give or seize personal data illegally (TCK art. 136) occurs.

Although physicians encounter a symptom that a crime has been committed while they are performing their duties, they do not report the situation to the competent authorities or if they show a delay in this regard, the crime of a member of the health profession not reporting the crime occurs (TCK art. 280).

It is obvious that there is a contradiction between the obligation of physicians to keep secrets and the obligation to report decriminalization. In such cases, the legislator has made the notification obligation superior and has accepted that the obligation to keep secrets may be violated due to the notification obligation.

Everyone is guilty of not reporting the crime (TCK art. 278), public officials (art. 279), members of the health profession (art. 280), although it is regulated in three separate articles according to its processing, it retains the same legal value. As a matter of fact, the justifications of the articles in question are also mutually confirmed. Based on the obligation of physicians to keep secrets, they also have the right to abstain from testifying about a situation involving the patient (CMK art. 46/1-b).