Yeni Çitlemeler: Pandemi Koşullarında Fikri Mülkiyet Kurumu


Sağdıç Ş.

ASOSCONGRESS Uluslararası Hukuk Sempozyumu, Eskişehir, Türkiye, 27 - 29 Mayıs 2021, ss.272

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Eskişehir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.272
  • İnönü Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu çalışmada mülkiyet kurumunun değişim seyri, güncel bir sorun aracılığıyla tartışılmaktadır. Mülkiyet kurumunun değişiminde ilk basamak, kapitalist üretim ilişkileri için gerekli koşulları oluşturan ve üreticilerin üretim araçları olan topraklarından ayrılması sürecine karşılık gelen çitleme hareketleridir. Mülkiyet kurumundaki bu değişim, özel mülkiyetin ortak mülkiyet aleyhine gelişmesidir. Buna uygun olarak fikri mülkiyet kurumu da özel mülkiyetin diğer mülkiyet biçimleri karşısındaki genişleme eğiliminin bir çıktısıdır. Fikri mülkiyet, kapitalist özel mülkiyetin ortaya çıkış koşullarındaki çitlemelerin yeni ve farklı bir biçimini oluşturmaktadır. Mülkiyet kurumunun fikri mülkiyet aracılığıyla genişlemesi, bilginin meta olarak piyasaya sunulmasıyla ilişkilidir. Bilginin sermayeleşmesi süreci olarak ifade edilebilecek bu gelişme, bilimsel bilginin toplumsallığı hesaba katılmaksızın özel mülkiyet alanına dahil edilmesidir. Bunun sonucu fikirsel üretimde bulunan kişilerin ödüllendirildiği iddiasına karşılık ortak varlıklardan toplumun yararlanmasının son bulması, en iyi ihtimalle kısıtlanmasıdır. Toplumsal ortak varlık olarak değerlendirilmesi gereken bilimsel bilginin bu yeni çitleme süreciyle özel mülkiyete konu edilmesi, son olarak Covid-19 salgını ile birlikte aşı tartışmaları ile somutluk kazanmıştır. Özellikle dünya genelinde Covid19 salgını sürecinde başlayan ve aşı patentleri üzerinde yoğunlaşan bu tartışmalar, fikri mülkiyete konu bilgi ve verilerin kamuyla paylaşılması taleplerine karşı ulus ötesi hukuksal korumalarla bilginin sermayeleştirilmesi hakkındadır. Buna göre bir yandan aşılar üzerindeki patent haklarının pandemi dönemiyle sınırlı olmak kaydıyla kaldırılması ileri sürülürken diğer yandan bu talepler fikri mülkiyet haklarını ihlal ettiği gerekçesi ile reddedilmektedir. İhlalin gerekçesini ise Dünya Ticaret Örgütü’ne üye devletinde uygulanan ve küresel hukuka dönüşen TRIPS ve bağlı anlaşmalar oluşturmaktadır. Böylece fikri mülkiyet haklarıyla korunan toplumsal yarar, sağlığa erişimdeki toplumsal yararın önüne geçmektedir. Bu çalışma mülkiyet kurumunun temel tarihsel çatışmasını oluşturan ortak mülkiyet ile özel mülkiyet arasındaki gerilimin, kapitalist toplumların yeni çitleme hareketi olan fikri mülkiyet kurumu ile daha da derinleştiğini ortaya koymaktadır.