Quad Zygoma Implant Placement in a Patient Using Denosumab and Literature Review


Creative Commons License

Üstündağ İ., Sancar B., Baki N.

TURKISH ASSOCIATION OF ORAL AND MAXILLOFACIAL SURGERY, Muğla, Turkey, 9 - 13 October 2024, pp.64-65, (Full Text)

  • Publication Type: Conference Paper / Full Text
  • City: Muğla
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.64-65
  • Inonu University Affiliated: Yes

Abstract

Giriş: Zigomatik implantların en yaygın kullanımı şiddetli maksilla rezorpsiyonu görülen durumlardır. Orijinal branemark, Sinüs slot tekniği, Ekstra maksiller sinüs, özel cerrahi rehber kullanılarak yapılan minimal invaziv, bilgisayar destekli cerrahi navigasyon olmak üzere 5 teknik vardır. Denosumab, RANK/RANKL sistemini hedef alan ve osteoklastların oluşumunu, işlevini ve hayatta kalmasını inhibe ederek kemik rezorpsiyonunu azaltan bir monoklonal antikorudur. Oral cerrahide oluşabilecek komplikasyonu ise çene osteonekrozudur (MRONJ). Vaka: Hastamız total dişşizlik sebebiyle implant tedavisi kliniğimize başvurdu. Klinik, radyografik incelemeler sonucunda maksillada şiddetli kemik rezorpsiyonu ve 1 yıl önce tek doz prolia kullandığı görüldü. Quad zigoma implantları ve dental implantları yapıldı. Hastanın düzenli kontrolleri yapılıp protezlerinin yapılması için tekrar çağırıldı. Protezleri yapılıp takipleri devam etmektedir. Sonuç: Antirezorptif tedavi gören hastalarda mümkünse kemik augmentasyon işlemlerinden kaçınılmalı ve bu hastalarda perioperatif antimikrobiyolojik profilaksi şiddetle önerilir. Bu ilaçlar kullananlarda yüksek doz, kombine kullanım (kortikosteroid tedavisi gibi) ve ne kadar uzun süre uygulanmışsa dental implant cerahisi sonrası risk o kadar yüksektir. Daha önce yapılan iki çalışmada, denosumab kullanan hastalarda; diş çekimi, zayıf ağız hijyeni veya çıkarılabilir protez kullanımı gibi durumlar MRONJ için potansiyel tetikleyici faktörler arasında olduğu bildirilmiştir. Özellikle tedavi sonrası ilk üç yıl içinde periodontal sağlığın sürdürülmesi, başarıs için çok önemlidir. Bifosfonatların aksine denosumablar; RANK-L inhibitörleri kemiğe bağlanmamakta kemik üzerindeki etkileri ilaç kesildikten 6 ay sonra normale dönmektedir. Sonuç olarak osteoporoz için oral yoldan veya malignite için intravenöz yoldan alınan bifosfonat tedavisi öyküsü olan tüm hastalar, MRONJ riski altında görünmektedir. Buna karşılık, osteoporoz için denosumab ile tedavi edilen hastalarda MRONJ riskinin ihmal edilebilir düzeydedir.