HIRSIZLIK SUÇUNDA MALIN BULUNDUĞU YERDEN ALINMASI


Aşkın U.

Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt.1, sa.1, ss.47-73, 2023 (Hakemli Dergi)

Özet

Hırsızlık suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ikinci kitabının ‘Malvarlığına Karşı Suçlar’ başlıklı onuncu bölümünde yer alan 141 ila 147’nci madddeleri arasında düzenlenmiştir. Kişinin, zilyedinin rızası olmaksızın başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almasıyla hırsızlık suçu oluşur. Hırsızlık suçunda tipikliğin maddi unsuru olan malı bulunduğu yerden alma fiilinin gerçekleştiği zamanın tespit edilmesi, suçun teşebbüs aşamasında kalması ya da tamamlanması açısından önem arz eder. Bu itibarla hırsızlık suçunda ‘almak’ fiilinin ne zaman gerçekleştiğine ilişkin doktrinde altı farklı görüş ileri sürülmüştür. İlk olarak elkoyma görüşüne göre, hırsızın malı almak amacıyla onun üzerine elini koyması ile alma fiili gerçekleşir. Fail, elini koyarak mal üzerinde hakimiyet sağladığı için alma fiili oluşur. Basit hareket görüşüne göre, hırsızlık suçunda failin malı bulunduğu yerden kaldırması ile alma fiili tamamlanır. Üçüncü görüş olan ayırma görüşüne göre, failin malı bulunduğu yerden aldıktan sonra ulaştırmayı hedeflediği yere götürmesi halinde alma fiili gerçekleşir. Sahip olma görüşüne göre, failin taşınabilir malı zilyedinin egemenlik alanından çıkardıktan sonra kendi nüfuz ve egemenlik alanına geçirmesi ile almak fiili tamamlanır. Mülkiyet teorisine göre, hak sahibi kişiyi kalıcı olarak dışlamak için "mal sahibi gibi davranmak" amacıyla mülkiyete benzer fiili bir güç ilişkisinin üstlenilmesiyle alma fiili oluşur. Son olarak maddi değer teorisine göre, hak sahibi kişinin zilyetliğine kalıcı olarak son verilmekle birlikte, failin malı kendi mülkiyetine dahil etme niyetiyle ekonomik değerine göre edinmesi halinde alma fiili gerçekleşir. Yargıtay kararlarında hırsızlık suçunun tamamlanmasına ilişkin kriter; failin, zilyedinin rızası dışında taşınır malı bulunduğu yerden alması durumunda kesintisiz bir takibin bulunmaması ve kısa süreliğine dahi olsa failin söz konusu mal üzerinde fiili hakimiyetini tesis etmiş olmasıdır. Kanaatimizce, hırsızlık suçunun tamamlanma anı, mal üzerinde fiili tasarruf imkanının serbestçe kullanılabildiği andır