Yalnız Bir Ruhun Göçü: The Assassin Filminin Neoformalist Perspektif Çerçevesinde Analizi


Toydemir H. H.

Uluslararası Sinema ve Gençlik Kongresi, Eskişehir, Türkiye, 6 - 08 Mart 2019, ss.127-129, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Eskişehir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.127-129
  • İnönü Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

Sinemada göç kavramı denince akla ilk olarak tarihi filmler gelmektedir. Genellikle

gerçek hayat hikayelerinden uyarlanan bu filmlerde karakterler savaş, soykırım, devlet baskısı

gibi dış etmenler yüzünden ya da kendi istekleriyle göç etmişlerdir. Bu süreçte karakterler

fiziki olduğu kadar psikolojik ya da manevi bir yolculuğa da çıkmışlardır. Ve bu yolculuk

onları sadece yormamış aynı zamanda değiştirmiştir. Karakterin yaşadığı bu değişim oldukça

sinemasal bir malzeme de sunmaktadır. Sinemanın çok katmanlı yapısına uygun bir şekilde alt

metin ve öz iç içedir. Bu nedenle içinden göç geçen filmlerin çok katmanlı bir anlatıma da

doğuştan sahip oldukları söylenebilir. Bu iki katmanlı sinemasal anlatım biçimi daha sonraları

hikâyenin içinden yolculuğun fiziki tarafını tamamen çıkarmış ve karakterin ruhsal

yolculuğunu onu bir yere kıpırdatmadan yaşatmayı denemiştir. Bu sinemasal tercih daha

derinlikli bir anlatımı da zorunlu hale getirmiştir. Bu sayede artık, sinemada göç kavramı

sadece karakterin yer değiştirmesi anlamında değil karakterin yaşadığı ruhsal değişim

anlamında da kullanılmaya başlanmıştır. Bu yeni eklenen anlam katmanıyla birlikte göç

kavramı daha da zenginleşmiştir. Bu anlamda karakterin ruhsal yolculuğuna odaklanan bütün

filmlerin bir göç filmi olduğu da söylenebilir. Yine de ana karakterin yaşadığı fiziksel yer

değiştirmenin bir zemin olarak kullanılıp alt metin olarak ruhsal değişime odaklanan filmler

hem biçimsel anlamda hem de öz anlamında daha derinlikli olmaktadır. Bu tarz filmlere

verilebilecek güncel bir örnek de The Assassin’dir. Uzakdoğu sinemasına özgü dövüş filmleri

türünün geleneksel anlatı kalıplarını kırmaya çalışan film aynı zamanda karakterinin yaşadığı

iki katmanlı yolculuğu da derinlikli bir anlatımla aktarır. Sinemanın her geçen gün yeni

anlatım teknikleri keşfetmeye çalıştığını da varsayarsak, bahsi geçen tarzdaki göç filmlerinin

neoformalist okumaya elverişli oldukları da söylenebilir. Bu çalışmada da The Assassin

filminin neoformalist perspektif açısından analizi yapılmıştır. Çalışmanın amacı; filmin yeni

ve biçimci anlatım dilinin yanında sinemada göç olgusuna hem fiziki hem de ruhsal yönden

bakışına dikkat çekmektir. Yapılan kapsamlı analiz sonucunda; filmin biçimci anlatım dilinin

özüyle bütünlüğü ve karakterin yaşadığı ruhsal değişiklikle fiziki yolculuğun harmanlama

biçiminin biricikliği ortaya konmuştur.

Migration concept in cinema reminds of historical movies. In these movies, usually

inspired by real events, characters migrated by war, holocaust, government pressure or

willingly. Characters set out on a psychological or inner journey besides a physical one in this

migration period. And that journey not only tired them also change. That change contains a

quite good cinematic material. Subtext within the essence as suitable for multi-ply pattern of

cinema. Therefore, we can say that migration films have multi-ply language innately.

Afterwards, that multi-ply cinematic language form took out the physical side of journey and

tried to make its characters set out on an inner journey without move anywhere. That

cinematic choice made necessary the deeper artistic language. Thus, migration concept in

cinema started to use in the meaning of not only physical journey but also inner change of

character. And that new added meaning enriches the migration concept. In this sense, we can

say that all films focused on inner journey of character are also migration films. Nevertheless,

films are deeper in the meaning of both stylistic and essence that uses physical journey of

character as a background and focuses on the inner change. The Assassin is the current

example of these kind of films. Beside trying to break the rules of fighting films inherent in

Far East Cinema, it also transfers multi-ply journey of character with deeply cinematic

language. It is assumed that cinema tries to find new forms of telling in everyday, we can say

that these kind of migration films is suitable for neoformalist analysis. In this article, The

Assassin was analyzed with neoformalist perspective. The purpose of the study is that point

out the new and stylistic language of film and also the perspective of migration concept in the

meaning of physical and inner. After the wide analysis it is concluded that there is an integrity

between the stylistic language and essence of film and a unique style of blending the physical

journey of character and her inner change.