Objective: In this research, our objective is to explore how pancreatic beta cell reserve is determined and its correlation with metabolic markers among individuals receiving active treatment for psychotic and mood disorders. Materials and Methods: The study included 60 healthy controls and 60 psychiatrically treated patients on regular antipsychotic medication. Insulin, c-peptide, cholesterol, triglyceride, LDL cholesterol, HDL cholesterol, vitamin D, HbA1c, parathormone, prolactin, TSH levels were analyzed after anthropometric measurements of all participants. Results: The Homeostatic Model Assessment for Insulin Resistance (HOMA-IR) value was notably greater in the case group compared to the control group, with a significant difference observed (p=0.041). Triglyceride (TG), Very low density lipoprotein (VLDL), Total cholesterol and Low density lipoprotein (LDL) values of the case group were significantly higher than the control group. During the correlation analysis, a noteworthy positive correlation was identified between weight and BMI, waist circumference, waist-to-neck ratio, waist-to-hip ratio, insulin levels, and c-peptide levels. Conclusion: We believe that individuals with high-risk factors should undergo regular monitoring for conditions such as obesity, insulin resistance, hyperlipidemia, prediabetes, and diabetes, which can be beneficial.
Amaç: Bu araştırmada amacımız psikotik ve duygudurum bozuklukları nedeniyle aktif tedavi alan bireylerde pankreas beta hücre rezervinin nasıl belirlendiğini ve bunun metabolik belirteçlerle ilişkisini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 60 sağlıklı kontrol ve düzenli antipsikotik ilaç kullanan 60 psikiyatrik tedavi gören hasta dahil edildi. Tüm katılımcıların antropometrik ölçümleri sonrasında insülin, cpeptid, kolesterol, trigliserit, LDL kolesterol, HDL kolesterol, D vitamini, HbA1c, parathormon, prolaktin, TSH düzeyleri analiz edildi. Bulgular: İnsülin Direnci için Homeostatik Model Değerlendirmesi (HOMA-IR) değeri vaka grubunda kontrol grubuna göre belirgin şekilde yüksekti ve anlamlı fark gözlendi (p=0.041). Olgu grubunun Trigliserit (TG), Çok düşük yoğunluklu lipoprotein (VLDL), Toplam kolesterol ve Düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) değerleri kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksekti. Korelasyon analizinde kilo ile BMI, bel çevresi, bel-boyun oranı, bel-kalça oranı, insülin düzeyi ve c-peptid düzeyi arasında pozitif yönde dikkat çekici bir korelasyon tespit edildi. Sonuç: Yüksek risk faktörlerine sahip bireylerin obezite, insülin direnci, hiperlipidemi, prediyabet ve diyabet gibi faydalı olabilecek durumlar açısından düzenli olarak takip edilmesi gerektiğine inanıyoruz.