Abdülhâlık-ı Gücdevânî el-Malatî 1. Uluslararası Tasavvuf Sempozyumu, Malatya, Türkiye, 31 Aralık 2021, cilt.1, ss.122-132
Asıl adı Hoca Nasîrüddin
Mahmûd Ahî Evran b. Abbas’tır. Kısaca Ahî Evran diye tanınır. Tarihî ve
menkıbevî bir şahsiyettir. Gök, kâinat, ejderha anlamlarına gelen Evran ismi,
menkıbevî kişiliğinin bir işaretidir. Hoca Nasîrüddin (Hoca Nasrettin) Horasan
zühd ekolünde yetişmiş zâhid bir sûfi idi. Bağdat’ta Abbasi Halifesi Nasır
Lidinillah’ın (ö. 1225) himayesinde Şeyh Suhreverdî’nin (ö. 1234) başlattığı
Fütüvvet Hareketi içinde görev aldı. Denizli, Konya ve Kayseri’de ikamet
ettikten sonra ahî teşkilâtının kuruluşunu gerçekleştirdi. Kırşehir’e yerleşti
ve Moğol istilasında şehid edilinceye kadar burada kaldı. Hacı Bektaş
Vilâyetnâmesi’nde, Hacı Bektâş-ı Velî (ö. 1270) ile olan yakınlığı anlatılır.
93 yıllık yaşamında Ahî Evran, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin (1273) de
çağdaşıdır. 14. yüzyılda Gülşehrî’nin Ahî Evran’a yazdığı bir mesnevide, Ahi
Evran’ın bir sûfî dervişi olduğu bilgisi yer alır. Ahî Evran deri endüstrisi
ile de uğraştığı için debbağların piri diye de anılır. O nedenle Türk
debbağlarının silsilenâmelerinde ismi yer alır oradan da Zeyd-i Hindî’ye
ulaşır. Ahî Evran’ın ahî teşkilat yönetimi Anadolu, Rumeli, Bosna ve Kırım’a
kadar yayılır. Bu çalışmamızda Anadolu Tasavvuf Hareketleri ve şeyhlerinin,
ilmî/sınaî kalkınmada ne derecede bir rol oynadığı hususunu inceleyeceğiz.