Ahî Evrân (1171-1261) ve 13. yy. Anadolu Tasavvuf Hareketinde Dünya Algısı


Creative Commons License

Altunkaya M.

Abdülhâlık-ı Gücdevânî el-Malatî 1. Uluslararası Tasavvuf Sempozyumu, Malatya, Türkiye, 31 Aralık 2021, cilt.1, ss.122-132

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Basıldığı Şehir: Malatya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.122-132
  • İnönü Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Asıl adı Hoca Nasîrüddin Mahmûd Ahî Evran b. Abbas’tır. Kısaca Ahî Evran diye tanınır. Tarihî ve menkıbevî bir şahsiyettir. Gök, kâinat, ejderha anlamlarına gelen Evran ismi, menkıbevî kişiliğinin bir işaretidir. Hoca Nasîrüddin (Hoca Nasrettin) Horasan zühd ekolünde yetişmiş zâhid bir sûfi idi. Bağdat’ta Abbasi Halifesi Nasır Lidinillah’ın (ö. 1225) himayesinde Şeyh Suhreverdî’nin (ö. 1234) başlattığı Fütüvvet Hareketi içinde görev aldı. Denizli, Konya ve Kayseri’de ikamet ettikten sonra ahî teşkilâtının kuruluşunu gerçekleştirdi. Kırşehir’e yerleşti ve Moğol istilasında şehid edilinceye kadar burada kaldı. Hacı Bektaş Vilâyetnâmesi’nde, Hacı Bektâş-ı Velî (ö. 1270) ile olan yakınlığı anlatılır. 93 yıllık yaşamında Ahî Evran, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin (1273) de çağdaşıdır. 14. yüzyılda Gülşehrî’nin Ahî Evran’a yazdığı bir mesnevide, Ahi Evran’ın bir sûfî dervişi olduğu bilgisi yer alır. Ahî Evran deri endüstrisi ile de uğraştığı için debbağların piri diye de anılır. O nedenle Türk debbağlarının silsilenâmelerinde ismi yer alır oradan da Zeyd-i Hindî’ye ulaşır. Ahî Evran’ın ahî teşkilat yönetimi Anadolu, Rumeli, Bosna ve Kırım’a kadar yayılır. Bu çalışmamızda Anadolu Tasavvuf Hareketleri ve şeyhlerinin, ilmî/sınaî kalkınmada ne derecede bir rol oynadığı hususunu inceleyeceğiz.