LİNGUAL ORTODONTİK TEDAVİ İLE ÇEŞİTLİ MALOKLUZYONLARIN TEDAVİSİ


Oğuz F.

2. ULUSLARARASI TIP VE SAĞLIK BİLİMLERİNDE YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLAR KONGRESİ, İstanbul, Türkiye, 15 - 16 Aralık 2022, ss.185

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.185
  • İnönü Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Öz: Demografik ve kültürel değişimlerin etkileriyle artan estetik kaygılar, daha estetik ortodontik apareylerin geliştirilmesini gerekli kılmıştır. Bundan dolayı gelişmiş ülkelerde çalışmalar yapılmış tel tedavisi sırasında estetik bir görüntü sağlanması amacıyla dışardan belli olmayan ve “görülmeyen braketler” “invisible braces” şeklinde de adlandırılan “Lingual Ortodonti” kavramı açığa çıkmıştır. Amaç: Bu çalışmanın amacı, lingual ortodontik tedavi ile ortodontik malokluzyonların tedavi edilebilirliğini ortaya koymaktır. Gereç-Yöntem: Lingual ortodontik tedavi ile düzeltilen malokluzyonları ortaya çıkarmak amacıyla Google Akademik, Pubmed, çeşitli dergi ve kitaplar üzerinden literatür araştırması yapılıp olgu sunumları, makale ve tezler incelenmiştir. Bulgular: Yapılan literatür araştırması sonucunda saggital, vertikal ve horizontal yöndeki ortodontik malokluzyonların konvasyonel ortodontik tedavi yöntemlerinde tedavi edilebildiği gibi lingual ortodontik tedaviyle de tedavi edilebildiği görülmüştür. Sınıf I malokluzyonların tedavisi özellikle çekimsiz yapılacaksa lingual teknik ile kolaylıkla yapılabilir. Posterior dişlerin kapanışı idealse premolarlara kadar braketleme yeterli olabilir. Ancak posterior dişlerin desteği gerekiyorsa molarlar da braketlemeye dahil edilmelidir. Sınıf II malokluzyona sahip bir adolesan bireyin tedavisinde fonksiyonel aparey kullanılması gerekiyorsa bukkal tekniklerde olduğu gibi öncelikle fonksiyonel tedavisi yapılır, sonra sabit tedaviye geçilebilir. Bazı özel sabit fonksiyonel apareyler (Herbst ve Forsus) ile eş zamanlı da lingual ortodontik tedaviler yapılabilir. Sınıf III malokluzyonların tedavilerinde, fonksiyonel tedavi aşaması tamamlandıktan sonra sabit tedaviye geçilir. Tedavi sırasında kompanzasyon amaçlı olarak elastik kullanımı hem bukkalden hem de lingualden uygulanabilir. Kişiye özel sistemler ile ortognatik cerrahi olacak vakalarda final okluzyonun önceden görülebilmesi ve bilgisayar destekli braket tasarımları robotik arklarla birlikte kontrollü diş hareketi sağlar ve hastaların cerrahi öncesi hazırlık aşamasının daha kısa sürmesini gerçekleştirir. Cerrahi aşamasında bukkalde braket olmaması cerrahi çalışma kolaylığı sağlar. Derin kapanış da lingual tedavi ile kolay düzeltilebilir. Braketler takıldığında hastalar bir süre braketler üzerinde ısırabilir. Bite zamanla kendiliğinden açılacaktır. Klinisyenin ayrıca bir kapanış açıcı mekanik uygulaması ancak selektif kapanış açma mekanıkleri için gereklidir. Açık kapanış lingual ortodonti yöntemi ile düzeltilmesi zor kapanışlardandır. Hastaların tedavilerinde anterior vertikal elastik kullanması oldukça zordur ve estetik olarak hastayı mutsuz eder. Anterior dişlerin dişeti görünümünün normal olduğu ancak posterior dişlerde ekstrüzyon olması nedeniyle açık kapanış görülen hastalarda miniplaklardan destek alarak maksiller molar intrüzyonu yapılabilir. Çene darlığında maksiller genişletme ve retansiyonundan sonra lingual braketler takılabilir. Bunun yanı sıra tedavi sırasında zaman kaybı istenmediğinde minivida destekli maksiller genişletme yöntemleriyle eş zamanlı olarak lingual ortodontik tedavi yapılabilir. Sonuç: Konvasyonel ortodontik tedavi yöntemleriyle tedavi edilebilen malokluzyonları, lingual ortodontik tedavi yöntemi yıllar içerisinde kendini geliştirerek tedavi edebilmektedir. Bunun sonucunda, tedavi bitiminde ideal kapanış ve iyi bir estetiğe kavuşmak isteyen hastalar tedavi aşamasında da estetik olarak görünmeyen lingual braketlerle tedavi edilebilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Lingual, Ortodonti, Malokluzyon