Eğitimde Okuryazarlık Becerileri III, Erol Koçoğlu, Editör, Pegem Akademi, Ankara, ss.35-62, 2021
Arşivcilik ve kütüphanecilik
faaliyeti, insanoğlunun yazıyı, kâğıdı
ve matbaayı kullanmasından bugüne toplumsal hayatın bir parçası olagelmiştir.
Toplumsal değişim ve dönüşümler aynı zamanda söz konusu meslekleri de
değiştirip dönüştürmeye zorlamıştır. Değişimin seviyesi ve hızı neredeyse her
devlet ya da toplum için farklılık arz etmiştir. Zira gelişim düzeyleri aynı
olmadığından yaşam koşulları da aynı olamamaktadır. İlk zamanlarda mesleki bir
tecrübe aranmadan işin içerisine girildikten sonra başlayan mesleki öğrenme,
gelişen teknoloji ve kütüphane ile arşiv materyalindeki artışa paralel olarak
daha profesyonel bir yaklaşımı zorunlu kılmıştır. Bunun da bir gereği olarak
arşiv ve kütüphane okullarının açılmaya başladığı görülmektedir. Okul
düzeyinden üniversite düzeyine çıkan arşivcilik ve kütüphanecilik eğitimi
sayesinde daha nitelikli, değişime açık, zamanın teknolojilerine vakıf kalifiye
bir meslek grubu ortaya çıkmıştır.
Günümüzde
arşivcilik okuryazarlığı becerileri, toplumun bütün paydaşlarını
ilgilendirmekle beraber daha ziyade lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim alıp,
arşivden istifade edebilecek olan kişiler için önem arz etmektedir. Benzer
şekilde kütüphanecilik okuryazarlığı becerisi ise ilkokuldan üniversiteye her
düzeydeki öğrenci gurupları ile kütüphaneden istifade etmek isteyen her yaş
gurubundaki yetişkin vatandaşlara hitap etmektedir. Her iki okuryazarlık
becerisinin de mümkün olduğu düzeyde daha çok kişiye aşılanması sayesinde,
bilinçli bir arşiv ve kütüphane okuryazarı toplumu inşa edilmiş olacaktır. Bu
da geçmişin hafızasını bünyesinde barındıran arşiv ve kütüphanelerdeki
materyallerin hak ettiği düzeyde kullanılmasına ve toplumsal hafızanın daha
diri kalmasına yardım edecektir. Her iki okuryazarlık becerisi sayesinde,
kişiler gerek arşivlerde gerekse kütüphanelerde ulaşılmak istenen materyale nasıl
ulaşılabileceğini, hangi yöntemleri kullanması gerektiğini ve dolayısıyla
tercih ettiği yöntemle olabilecek en kısa zaman diliminde ve en verimli şekilde
sonuca ulaşma becerisini edinmiş olacaktır.
İlköğretim,
lise ve üniversite düzeyinde gerek ders programları içeriği ve gerekse kurum
içinde yaptırılan etkinliklerle öğrencilerin yaş ve sınıf düzeyine uygun olarak
belirlenmiş arşivcilik ve kütüphanecilik faaliyetlerinin sayısının artırılması,
erişilebilinecek en yakın kütüphane ve arşiv merkezlerine öğrencilerin
götürülerek burada yürütülen iş ve işlemlerin yerinde gözlenmesi, hedeflenen
okuryazarlık becerilerinin daha kısa zamanda edinilmesine ciddi anlamda katkı
sunacaktır. Bu konuda gerek yerel yönetimler ve gerekse merkezi yönetimin
sorumluluk taşıması önem arz etmektedir.