Yapay Zeka Hukuku (Kamu), Tamer Budak / Uğur AŞKIN, Editör, Adalet Yayınevi, Ankara, ss.210-257, 2024
Yapay zekâ
sistemlerinin ceza yargılamalarında kullanımı giderek artmaktadır. Günümüzde
yargı mercilerinin yerini alarak, tamamen yapay zekâ sistemleriyle yürütülen
yargılamalar henüz bulunmamaktadır. Ancak suçluların yeniden suç işleme
olasılığını değerlendiren yapay zekâ sistemleri bazı ülkelerin yargılamalarında
kullanılmaktadır. Böylelikle yargı mercilerinin karar vermesine yardımcı olmak
için suç işleyen kişinin verilerinden ve ifadelerinden hareketle yeniden suç
işlenmesine ilişkin risk değerlendirmesi yapılmaktadır. Yapay zekânın cezai
yargılamalardaki diğer uygulama alanı, mahkûmların erken tahliyesine veya
kefaletle serbest bırakılmasına ilişkin kararları desteklemek için veri tabanlı
analizlerin gerçekleştirilmesidir.
Yapay zekâ
sistemleri aracılığıyla birçok veri mümkün olduğunca küçük ve yönetilebilir
şekilde özetlenmektedir. Öte yandan bireylerin değerlendirme yaparken dış unsurlardan
kolay şekilde etkilenmeleri ve sorumluluğu devretmek istemeleri de yapay zekâ
sistemlerine olan talebi artırmaktadır. Ancak yapay zekânın yargılamada
yardımcı unsur olarak kullanılması halinde hatalı sonuçlara ulaştığı da
görülmektedir. Bu nedenle algoritmaların hiçbir zaman yanlış sonuçlara
ulaşmayacağının düşünülmesi yerinde değildir. COMPAS yazılımı örneği, algoritmaların her zaman yapmaları gerekeni
yapmadıklarını göstermektedir.
Farklı
ülkelerde suç tahmin yazılımlarını giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bunlar
arasında PredPol (Santa Cruz,
California, ABD), HunchLab
(Philadelphia, ABD), Precobs (Zürih,
Münih), Maprevelation (Fransa), Perspicacious judge (Pekin, Çin), HART (İngiltere) gibi algoritmalar
bulunmaktadır. Avrupa Adaletin Verimliliği Komisyonu raporuna göre, Avrupa’daki
ülkelere kıyasla ABD’de gerçekleştirilen yargılamalarda yapay zekâ sistemleri
daha yaygın kullanılmaktadır.
Yapay zekâ
sistemlerinin ceza yargılamalarında kullanıldığı durumlarda muhakemeye ilişkin
ilkeler etkilenmektedir. Özellikle masumiyet karinesine, adil yargılanma
hakkına, bağımsız ve tarafsız hâkim ilkesine, özel hayatın gizliliği ilkesine
uygun hareket edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda yargılamanın tarafları, yapay
zekâ sistemlerinin uygulanmasının bilimsel geçerliliğine, çeşitli unsurlarına
atfedilen usule itiraz edebilmeli ve varılan sonuçların hukuka aykırılığını
gerekçelendirebilmelidir.