Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Dergisi, cilt.3, sa.10, ss.17-21, 2012 (Hakemli Dergi)
Amaç: Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi
(İİAB), benign tiroid nodüllerinin malign tiroid
nodüllerinden ayrımında en güvenilir teşhis
yöntemi olarak kabul edilmektedir. Tiroid İİAB
sonuçları ile tiroidektomi patoloji sonuçları
karşılaştırılarak,
değerlendirilmesin de hastanemizde İİAB’nin
etkinliğinin saptanmasını amaçladık.
Yöntem: 2012 yılında Mustafa Kemal Üniversitesi
Tıp Fakültesi Patoloji Laboratuvarı’na
Endokrinoloji polikliniğinden ve Radyoloji bölümü
Girişimsel işlemlerden gönderilen toplam 881 tiroid
İİAB ve 62 tiroidektomi olgusu çalışma kapsamına
alınmıştır.
Bulgular: 881 olgunun değerlendirilmesinde;
ortalama yaş 46.03 olarak saptanmış olup,
minimum yaş 15, maksimum yaş 85’ tir. Hastaların
140 (%15.9)’ı erkek olup, 741 (%84.1)’i kadındır.
708 (%80.4) olgu benign, 4 (%0.5) olgu malign, 12
(%1.4) olgu önemi belirsiz atipi, 11 (%1.2) olgu
folliküler neoplazi, 12 (%1.4) olgu malignite
şüphesi ve 133 (%15.1) olgu yetersiz materyal
olarak raporlanmıştır. 881 hastanın 62 ‘si
hastanemizde öpere olmuştur. 49 (%80.3)’una
bilateral total tiroidektomi, 4 (%6.6)’üne sağ
lobektomi, 3 (%9.8)’üne sol lobektomi, 2 (%3.3)’
sine tamamlayıcı tiroidektomi uygulanmıştır. 47
tiroid lezyonlarınm
(%75.8) hastanın İİAB sonuçları rezeksiyon
sonuçları ile uyumlu iken, 15 (%24.2) hastanın
farklı idi. Her iki sitoloji ve patoloji sonuçlarının
birbirine benzer sonuçlarının uyumu
değerlendirildiğinde kappa değeri 0.223 olup, bu
değer istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı
(p=0.077).
Sonuç: Tiroid nodüllerinin takibinde ve ameliyat
öncesi değerlendirilmesinde İİAB altın standart
yöntemdir. Sonuçlarımız büyük oranda ÎIAB’nin
etkinliğini göstermektedir ancak nodüllerin
yönetiminde klinik ve radyolojik bulguların da
desteği önemlidir.
Anahtar Kelimeler: Tiroid, ÎÎAB, patoloji.