1949 yılında kurulan Çin Halk Cumhuriyeti, uluslararası politikadaki rolünü sürekli bir şekilde artırabilmeyi başardı. 2000’li yıllardan itibaren Çin küresel bir aktör ve güç haline geldi. Çin’in dünya ekonomisinde ve siyasetinde giderek artan bir etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle Çin’in bölgesel ve küresel politikalarını anlamak büyük önem arz etmektedir. 1978’ten itibaren uluslararası sistemle entegre olmaya çalışan Çin, artık mevcut uluslararası kurumlara alternatif oluşturabilecek girişimlerden kaçınmamaktadır. Son yıllarda dış politikada sert söylemler kullanmaktan kaçınmayan Çin, giderek daha iddialı bir tutum benimseye başladı. Çin’in tutum ve davranışlarında ne ölçüde değişim olduğu ve bunların ne ölçüde süreklilik arz ettiği merak konusudur. Bu çalışmanın temel amacı, Çin’in dış politika amaç, strateji ve araçlarında süreklilik arz eden ve değişim gösteren unsurları belirlemektir. Çin dış politikasında süreklilik arz eden unsurlar genel olarak, Çin’in devlet kimliğiyle irtibatlı temel çıkar alanlarıdır. Süreklilik arz eden temel çıkar alanlarında, Çin’in tutum ve davranışları genel olarak öngörülebilirdir. Çalışmada, Çin dış politikasında ani ve hızlı değişimlerin pek görülmediği, daha ziyade tedrici dönüşümlerin yaşandığı vurgulanmaktadır. Çin’in dış politikadaki tutum ve davranışlarını motive eden en önemli şeyin, dış politika karar alıcılarının dünya görüşleri olduğunu iddia etmektedir. Çin’in dış politikasının büyük oranda iç ekonomi-politik yapısı tarafından şekillendirildiği savunulmaktadır. Çin’in dış politikadaki en önemli hedeflerinin siyasi istikrarın ve ekonomik kalkınmanın sürdürülmesi olduğu vurgulanmaktadır.
Founded in 1949, the People’s Republic of China has succeeded in steadily increasing its role in international politics. Since the 2000s, China has become a global actor and power. China has an increasing influence in the world economy and politics. Therefore, it is of great importance to understand China’s regional and global policies. China, which has been trying to integrate with the international system since 1978, has yet to actively pursue initiatives that can create an alternative to existing international institutions. China, which has not avoided using harsh rhetoric in foreign policy in recent years, has started to adopt an increasingly assertive stance. It is a matter of curiosity to what extent China’s attitudes and behaviors have changed and to what extent they are continuous. The main purpose of this study is to determine the constant and changing elements in China’s foreign policy goals, strategies and means. Persistent elements in Chinese foreign policy are generally the main areas of interest related to China’s state identity. China’s attitudes and behaviors are generally predictable in areas of continuous core interest. According to this study, sudden and rapid changes in Chinese foreign policy are uncommon, but rather gradual transformations occur. It is claimed that the most important thing that motivates China’s foreign policy attitudes and behaviors is the worldview of foreign policy decision-makers. It is argued that China’s foreign policy is largely shaped by its domestic economic and political structure. It is emphasized that the most important goals of China’s foreign policy are the maintenance of political stability and economic development.