INTERNATIONAL JOURNAL OF EDUCATIONAL RESEARCH, cilt.5, sa.2, ss.89-104, 2014 (Scopus)
Bu çalışmada, lise öğrencilerinin psikolojik yardım aramaya gönüllülükleri ile psikolojik
belirtileri arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırma kapsamına; ihtiyaç duyulan örneklem
büyüklüğüne ulaşana kadar en ulaşılabilir örnekler kullanılarak seçilen okullardaki 303’ü
kız ve 284’ü erkek toplam 587 gönüllü öğrenci dâhil edilmiştir. Öğrencilerin psikolojik belirtileri Kısa Semptom Envanteri (KSE), psikolojik yardım aramaya gönüllülükleri ise Psikolojik Yardım Aramaya Gönüllülük Ölçeği (PYAGÖ) ile ölçülmüşür. İkili değişkenler için t-Testi ve çoklu değişkenler için ANOVA istatistik tekniği kullanılmıştır. Bulgulara göre; cinsiyet, sınıf düzeyi ve daha önce yardım alıp almama durumu ile psikolojik yardım aramaya gönüllülük arasında anlamlı bir fark yoktur. Psikolojik belirtilerin psikolojik yardım aramaya gönüllülüğü ne denli yordadığını belirlemek için adımsal regresyon analizi yapılmıştır. Obsesyon ve paranoid düşünce belirtilerinin, psikolojik yardım aramaya gönüllülüğü anlamlı düzeyde açıkladığı bulgusuna ulaşılmıştır. Bulgular literatür ışığında tartışılmış ve öneriler sunulmuştur.
Adolescence is a stormy period, whereby the individual themselves and the people around them carefully focus on the individual. During the process of education, the phase where visible and invisible problems of adolescence are intensified is the period of secondary education (high school). In these secondary education institutions, noticing the problems of adolescents and making necessary interventions on time become significant. Despite the abundance of studies on the problems that high school student’s face, the lack in the studies on their willingness for the solution of their problems is striking. Moreover, this study becomes significant in the identification of problem areas experienced by adolescents, who have the tendency to hide themselves, and their psychological symptoms. In this way, this study is also crucial, since it enables psychological counselors at schools to
reach out for risk groups more easily. In this study, the relationship between high school students’ willingness to seek psychological help and their psychological symptoms is examined.
Relational screening model is used in this research, which aims to analyze
high school students’ willingness to seek psychological help with respect to different
variables and to identify the relationship between psychological symptoms and their
willingness to seek psychological help. In this research, convenience sampling
method is utilized in identifying the study group. During the 2013-2014 school year,
students from four high schools (Kangal Koç Anadolu Lisesi, Kangal Lisesi, Kangan
İmam Hatip Lisesi and Kangal Meslek Lisesi), located in the city of Sivas, in Kangal
district and two high schools in the city of Malatya (Malatya Ticaret Meslek Lisesi and Konak Anadolu Lisesi) constitute the study group of this research. 303 (51.6 %) of the students are female and 284 (48.4 %) of the students are male. The questionnaire containing “Brief Symptom Inventory”, “Willingness to Seek Counseling Scale” and personal information form were used as data collection tools. In this research, Cronbach’s alpha reliability coefficient of the “willingness to seek counseling scale” is calculated as .81.