İnsan Akciğer Epitel Hücresi ve Akciğer Kanseri Hücrelerinde Borik Asidin Endoplazmik Retikulum Stresi Üzerindeki Rolü


Creative Commons License

Koç A., Elmas F.

Boron22, İstanbul, Türkiye, 5 - 07 Ekim 2022, cilt.1, sa.1, ss.388-389

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.388-389
  • İnönü Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

GİRİŞ

Endoplazmik Retikulum, hücredeki en büyük organeldir ve protein sentezi ve taşınması, protein

katlanması, lipid ve steroid sentezi, karbonhidrat metabolizması ve kalsiyum depolanmasının ana

bölgesidir.[1] Ökaryotik hücrelerde salgı yolunun (ER-Golgi-lizozom) ilk bölmesidir. ER, nükleer zarfa

uzanan sitoplazmanın büyük bir bölümünü kaplayan uzun tübüller ve düzleştirilmiş disklerden oluşan

bir ağ oluşturur.[1] ER stres tepki yollarının ve patolojik insan koşullarının aktivasyonu için birkaç

bağlantı vardır. Katlanmamış ya da yanlış katlanmış proteinlerin birikimi sonucu ortaya çıkan ER stresi,

kanser hücre çoğalması ve sağ kalımı üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.[2] ER' de katlanmamış

proteinlerin yükü ile bu yükü yürüten hücresel mekanizmanın kapasitesi arasında oluşan dengesizlik ER

stresini ortadan kaldırmak için hücre kendi bünyesinde üç mekanizmayı devreye sokmaktadır. Birinci;

protein sentezi ve proteinin ER' ye translokasyonu azaltılıp geçici bir adaptasyon ile ER' ye giren protein

yükünde azalma sağlanmaktadır. İkinci; katlanmamış protein cevabı (UPR/unfolded protein response)

işleme sokulmaktadır. Bu amaçla UPR hedef genlerinin transkripsiyonel aktivasyonunu gerektiren, uzun

süreli bir uyum amacıyla katlanmamış proteinlerle başa çıkmak için ER' nin kapasitesinde bir artma

meydana gelecektir. Üçüncü; homeostazin yeniden sağlanmaması durumunda, katlanmamış proteinleri

sergileyen hücrelerden organizma yapısının korunması için, hücre ölüm yanıtı oluşmaktadır.[2] Bor

biyolojik ortamlarda borik asit formunda bulunur ve hayvan büyümesi ve gelişimi için faydalı bir mikro

besin olarak değerlendirilmektedir. Bitkisel organizmalarda hücre duvarı yapısına katılarak

karbonhidratların çapraz bağlanmasında görev almakta ve bitkiler için esasidir. Ancak yüksek

konsantrasyonlarda bor hücreler için toksikdir ve bu toksisitenin mekanizması ancak kısmen

aydınlatılmıştır. Yapılan çalışmalarda borik asidin protein sentezini blokladığı ve mTOR yolağının

baskılanmasına benzer hücresel etkiler oluşturduğu bulunmuştur. Ayrıca kanser hücrelerin

proliferasyonunu azalttığı yönünde bulgular mevcuttur.[3]

Borik asidin oluşturduğu ER stres cevapları ya da biyolojik etki mekanizmalarının karakterize edilmesi

gerekmektedir. Bu kapsamda akciğer epitel hücreleri ve akciğer kanser hücreleri model olarak

kullanılarak borik asidin ER stresi üzerine olan etkileri hem normal hem de kanser hücre hattında RTqPCR

tekniği ile ilgili genlerin mRNA seviyelerini baz alarak çalışılmıştır.

METOTLAR

Hücre kültürü: Çalışmada akciğer epitel (BEAS-2B) hücreleri ve akciğer kanser (A549) hücreleri

kullanılmıştır. Hücre hatları uygun şekilde çözündürülüp kültür şartlarına alıştırıldıktan sonra hücre

sayımı, canlılık tespiti, borik asit ilavesi yapıldı (Borik asit ilave edilecek kültürler için) ve kültür

başlatılmıştır.

Hedef Genler: ER stress ile ilgili alt sinyal yolaklarında görevli proteinlerin genleri hedef olarak

seçilmiştir. Bu genler adaptif ER stress için: EİF2AK3(PERK), MAOA, XBP1, ATF6 Kontrol gen

için: ACTİN BETA

Kültür hücrelerinden RNA İzolasyonu ve Real Time PCR Analizleri

Toplam RNA, ticari bir RNA izolasyon kiti (Invitrogen) kullanılarak bor ile muamele edilmiş ve

muamele edilmemiş numunelerden izole edilmiştir. Toplam mRNA' dan tamamlayıcı DNA (cDNA),

First Strand cDNA Sentez Kiti (BioLabs) kullanılarak elde edilmiştir.

389

BULGULAR VE TARTIŞMA

Tablo 1. Hücre Kültüründe İnkübatörde Uygulanan Süre, Sıcaklık ve Borik Asit Konsantrasyon Tablosu

Şekil 1: RT-qPCR Sonucu Ct Değerlerinin Genlere ve Hücre Hatlarına Göre Relative Quantification

Analizleri

Yapılan in vitro gözlemlere göre borik asidin epitel hücre üzerinde etkisinin olmadığı fakat kanserli

hücre hattında bazı ER stresi yolaklarında etkisinin olduğu gözlemlendi. Borik asidin prostat kanseri

modellerinde yapılan çalışmalarında farelerde insan prostat tümörü implantlarının büyüme oranlarını ve

kültürlenmiş prostat kanseri hücrelerinde hücre proliferasyonu apoptozu indüklemeden doza bağlı bir

şekilde azalttığını göstermiştir.[3] Borik asidin mikro besin haricinde tıp alanında da kullanılabilmesi için

bor ile ilişkili çalışmaların artması ve daha sonrasında bu veri birikimlerinin borun antikanser ilaç olarak

düşünülmesinin potansiyelini artırmaktadır.

VARILAN SONUÇLAR

Borik asidin A549 kanser hücre hattı üzerinde apoptosiz etkisinin olduğu görülmüş ve etkilerinin de

PERK, XBP1 genleri üzerinde etkisi görülmüş diğer genler üzerinde etkisi görülmemiştir. Borik Asidin

epitel hücresi olan BEAS2B hücre hattı üzerinde herhangi bir etkisinin olduğu gözlemlenmedi yapılan

İn vitro çalışmalarında.

TEŞEKKÜR

Bu çalışma İnönü Üniversitesi BAP birimi tarafından TYL-2021-2712 nolu proje ile

desteklenmiştir.